Elektrik üretiminde güneş enerjisi ve kömürün birlikte kullanıldığı melez sistemler alanında son on yılda önemli gelişmeler oldu. Dünyanın ilk güneş-kömür melez elektrik santrali 2010 yılında ABD-Colorado’da bir demonstrasyon projesi olarak çalıştırılmaya başlanmıştı. 49 MW gücündeki santralde parabolik oluk tipi güneş kolektörleri türbin içerisine giden suyun ön ısıtması amacıyla kullanıldı. Böylelikle, santralde kullanılan kömür miktarı ve emisyonlar belirli oranlarda azaltılabildi.

Colorado’daki bu deneyim, daha sonra Şili ve Hindistan'da yeni güneş-kömür santrallerinin geliştirilmesine olanak sağladı. Şili'de Mejillones ve Hindistan'da Dadri santralleri kazan besleme suyunu ısıtmak suretiyle santral verimliliğinin artırılması ve kömür tüketiminin azaltılması amacıyla güneş enerjisini kullanmak üzere projelendirildiler. Bunların ardından, yakın tarihlerde Makedonya, Güney Afrika ve Çin'de de benzer projelerin gündeme geldiğini gördük.

CSP VE CFB BİLEŞİMİ EMİSYONU AZALTIYOR

Entegre Güneş Kombine Çevrim (ISCC) santrallerinde ise suyun ön ısıtılması söz konusu değil. Bunun yerine yoğunlaştırılmış güneş enerjisi sisteminde üretilen buhar, doğrudan yüksek basınç türbinini bekliyor. Örneğin, Finlandiya’da sürdürülen projede, Yoğunlaştırılmış Güneş Enerjisi (CSP) ve Dolaşımlı Akışkan Yatak (CFB) bileşimi bir teknolojiyi uygulayan santralde kömür tüketimi ve emisyonlar üçte bir oranında azaltılabildi.

Güneş-kömür melez santrallerinin, kullanılan kömür miktarının ve emisyonların azaltılması yanında başka yararları da var. Örneğin, iki ayrı santral yerine tek bir santral söz konusu olduğundan, pek çok tesis bileşeninin ortak kullanılabilmesi nedeniyle yatırım maliyetlerinde tasarruf sağlanıyor. İki ayrı enerji kaynağının kullanılması sayesinde santralin operasyonel esnekliği artıyor ve işletme maliyetleri de düşürülebiliyor.

Güneş santrallerinin, güneş ışınımının sürekli olmaması nedeniyle kesintili çalışma mecburiyeti, melez santrallerde kömürün devreye girmesiyle dengelenebiliyor. Böylelikle, güneş enerjisi baz yük elektrik üretim tesislerine entegre edilmiş oluyor, durma ve yeniden başlama nedeniyle enerji kayıpları da en aza indiriliyor.

YERLİ KAYNAKLARI DAHA ETKİN KULLANMAK İÇİN

Enerji arz güvenliği sorunu son yıllarda daha da yaşamsal hale gelen Türkiye’de enerji politikaları giderek daha fazla yerli enerji kaynaklarına doğru evriliyor. Amaç ülkemizin bir yandan sahip olduğu düşük nitelikli kömürlerinden, diğer yandan yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanması. Güneş-kömür melez elektrik üretim sistemlerinin, her iki talebi de karşılamaya yönelik konumuyla ülkemiz enerji sektörü için cazip bir noktada bulunduğunu söyleyebiliriz.

Konya-Karapınar, Adana-Tufanbeyli, Adıyaman-Gölbaşı, Kahramanmaraş-Elbistan, Afyon-Dinar, Eskişehir-Alpu gibi kömür sahalarının güneş ışınımının ve güneşlenme süresinin görece daha uzun olduğu bölgelerde bulunmaları bakımından böyle bir avantajdan yararlanabilecekleri dikkate alınmalı, güneş ülkesi Türkiye’de güneş-kömür melez sistemlerinin kullanım imkânları dikkatle araştırılmalı.
Yorumlarınız Facebook Sayfamızda Yayınlanmaktadır facebook.com/pamsolarenerji