Konya Teknik Üniversitesinde (KTÜN), Prof. Dr. Mahmut Kuş başkanlığındaki 15 kişilik bilim ekibi, lüle taşı tozu kullanarak daha dayanıklı ve daha ucuza güneş enerjisi hücresi üretmeyi başardı.

TÜBİTAK destekli projeyle üretilen güneş hücreleri, ticarileşmeye hazır hale getirildi.

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Kuş, AA muhabirine, geliştirdikleri malzemelerle ilgili iki ayrı patent aldıklarını söyledi.

Yarı iletken teknolojileri üzerinde çalıştıklarını aktaran Kuş, "Genel olarak organik esaslı elektronik sistemleri çalışıyoruz. Bunların içerisinde en güçlü olduğumuz kısım özellikle son dönemde çok popüler olan perovskit güneş hücreleri. Perovskit kristali, ilk olarak bir Rus bilim insanı tarafından keşfedilmiş ve kendi adıyla anılmaya başlamış. İçeriğinde kalsiyum titanyum oksit bulunan bir bileşiktir. Günümüzde güneş hücrelerinde kullanılan perovskit kristali, bir metal atomu ile organik moleküllerden oluşmaktadır." diye konuştu.

"Sentetik yerine doğal ve çevreci bir malzeme kullandık"

Perovskit teknolojisinin ilk olarak yüksek verimle 2012'de bilim dünyasına tanıtıldığını ve ekip olarak o yıl çalışmaya başladıklarını vurgulayan Kuş, şöyle konuştu:

"Burada ana problem perovskit kristalinin yani elde ettiğiniz hücrenin dayanımıydı. Orada da biz lüle taşının içeriğinde bulunan sepiyolit ismi verilen doğal bir kil yapısını kullandık. Kil yapılarının sahip olduğu özellikler nedeniyle bu sistemde kullanılabileceğini düşündük. Eskişehir'de süs eşyası yapan atölyelerden topladığımız lüle taşı tozlarını laboratuvarda doğrudan kullanarak ürettiğimiz yeni güneş hücresi teknolojisi olan perovskit güneş hücrelerini uzun ömürlü hale getirebilecek bir tasarım geliştirdik. Ürettiğimiz üründe sentetik bir malzeme yerine doğal ve çevreci bir malzeme kullandık. Devam eden araştırmalarımızda her geçen gün daha iyi sonuçlar elde etmeye başladık. Bunun ticarileşebileceğine inandığımız için de patentledik. İki ayrı patentimiz oldu. Bu tasarımı daha dayanıklı ve daha yüksek verimli hale nasıl getirebiliriz diye çalışırken bir yandan da bunun prototiplerini yapma çalışmalarımız sürdü. Cumhurbaşkanımıza da çalışmalarımızdan bahsetme şansı bulduk. Çok beğendiler ve destek verdiler."

"Bunu üretip ticari panel haline dönüştürmeyi amaçlıyoruz"

Kuş, TÜBİTAK'ın da desteğiyle geliştirdikleri ürünün ticari olarak üretilmesi konusunda çalışmaların devam ettiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Bunun fizibilitesi yapıldı. Yaklaşık 600 milyar lirayı bulan yatırımla biz bunu üretip ticari panel haline dönüştürmeyi ve dünyaya sunmayı amaçlıyoruz. Kullandığımız bu lüle taşı hem şeffaf hem de esnek olabilen perovskit güneş hücrelerinde en büyük sorun olan dayanım sorununu çözdü. Uzun yıllar dayanabilen, günümüz silikon teknolojisin rakip olabilecek bir tasarım geliştirilmiş oldu. Dolayısıyla bunlar ticarileştiğinde ilerleyen dönemde mesela binaların dış yüzeyi tamamen bunlarla kaplanabilecek. Şeffaf yapıda olması bu imkanı veriyor. İlk aşamada bunların paneller halinde üretilmesi gerekiyor. Bütün enerjimizle oraya odaklanmış durumdayız."


























Elektrikli araçların pazar payı 10 yılda 41 kat arttı, satışlar 2021’de rekor kırdı. Satışların bu yıl 2021 bandını aşarak rekor tazelemesi bekleniyor.

Dünyada elektrikli araçların pazar payı 10 yılda 41 kat artarak yüzde 8,3’e ulaştı. Geçen yıl, elektrikli araç satışları bir önceki yıla göre yüzde 108 artışla 6,75 milyona ulaştı.

İklim değişikliğiyle mücadele hedefleri kapsamında ülkeler fosil yakıt tüketimlerini azaltmak için düşük karbon teknolojilere dönüşümü hızlandırıyor. Elektrikli araçlar, ulaşım sektöründen kaynaklanan emisyonların düşürülmesi konusunda kritik önem taşırken, otomobil markalarının bu alandaki yatırımları ve marka modelleri hızla artıyor.

Elektrikli araç pazarındaki dönüşüm satışlara da aynı hızda yansıyor. Geçen yıl küresel araç pazarındaki net büyümenin tamamı elektrikli araçlardan sağlandı.

AA muhabirinin “EV-volumes.com” internet sitesinin verilerinden derlediği bilgilere göre, küresel elektrikli araç satışları 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 108 artışla 6,75 milyona ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Elektrikli araç satışları 2020’de salgına rağmen 3,24 milyon olmuştu.

Elektrikli araçların pazar payı 2012’de yüzde 0,2 seviyesinde bulunurken, geçen yılki rekor satışla yüzde 8,3’e ulaştı. Böylece, elektrikli araçlar pazar payını 10 yılda 41 kat artırdı.

Geçen yıl ayrıca elektrikli araçlarda son 10 yılın en büyük yıllık büyümesi görüldü.

En fazla satış Çin’de

Çin, 3,4 milyonla geçen yıl en fazla elektrikli araç satışının kayda geçtiği ülke oldu. Çin’deki satışlar bir önceki yıla göre yüzde 155, bir başka deyişle 2,06 milyon artış gösterdi.

Avrupa’da ise 2,3 milyon elektrikli araç satılırken, bu rakam 2020’ye göre yüzde 66 büyüdü. ABD, 735 bin elektrikli araç satışıyla üçüncü sırada yer alırken, Güney Kore’de 114 bin 500 elektrikli araç satıldı. İsrail, Avustralya, Hindistan ve Japonya’daki elektrikli araç satışları ise 10 binin üzerinde gerçekleşti.

Elektrikli araçların yıllık tüketimi, İrlanda’nın elektrik üretimine eşit

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, 2012’de tüm yıl boyunca 130 bin elektrikli araç satılırken, bu rakama 2021’de bir haftada ulaşıldı.

Geçen yılki satışların ardından dünyadaki toplam elektrikli araç sayısı ise 16 milyonu buldu.

Dünyadaki toplam elektrikli araçların elektrik tüketimi 2021’de 30 teravatsaate ulaştı. Bu miktar, İrlanda’nın bir yıllık elektrik üretimine eşit.

Yeni rekor bekleniyor

Geçen yıl elektrikli araç satışlarında 936 binle Tesla ilk sırada yer aldı. En fazla Tesla araç 352 binle ABD, 321 binle Çin, 170 binle Avrupa’da satıldı.

Tesla’yı 763 binle Volkswagen (VW) Group, 598 binle BYD, 517 binle GM, 385 binle Stellantis takip etti.

Küresel elektrikli araç satışlarının bu yıl 2021 bandını aşarak rekor tazelemesi bekleniyor.





Güneş enerjisi yaklaşık 20 yıla kadar depolanabilecek







Chalmers Teknik Üniversitesi araştırmacıları, güneş enerjisini 18 yıla kadar depolayabilen bir enerji sistemi geliştiriyor.

İsveç’teki Chalmers Teknik Üniversitesi ve Çin’deki Şanghay Jiao Tong Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, moleküler güneş termal enerji depolaması (MOST) adı verilen bir sistem kullanarak, termoelektrik jeneratör görevi görecek ultra ince bir çip geliştirdi.

Uygulamada, İsveçli araştırmacılar özel olarak tasarlanmış güneş enerjili moleküllerini dünyanın Shangay’daki araştırmacılara gönderdiler. Enerji orada serbest bırakıldı ve mikrometre inceliğinde jeneratör kullanılarak elektriğe dönüştürüldü.

Jeneratör, kulaklıklar, akıllı saatler ve telefonlar gibi elektronik cihazlara entegre edilebilen ultra ince bir çip. Şimdiye kadar az miktarda elektrik üretilse de sonuçlar konseptin işe yaradığını gösteriyor.

Araştırmanın, fosilsiz ve emisyonsuz teknoloji için büyük potansiyel yaratması ve olası toplumsal faydalar göstermesi beklenirken, cihazların daha fazla araştırma ve geliştirmeye ihtiyacı var. Araştırmacılar sistemi modernize etmek için çalışırken, çıkarılabilecek elektriğin ve ısı miktarının artırılması gerektiğini belirtiyor.

Most tekniği hakkında

Moleküler Güneş Enerjisi Depolama Sistemleri Most, karbon, hidrojen ve nitrojenden oluşan özel olarak tasarlanmış bir moleküle dayalı kapalı bir güneş enerjisi sistemi. Güneş ışığı ile temas ettiğinde, enerji açısından zengin bir izomer haline dönüşür. Bu, molekülün atomlarının farklı bir şekilde birbirine bağlandıklarında yeni bir şekil aldıkları anlamına gelir. İzomer daha sonra, örneğin enerjiye ihtiyaç duyulduğunda gece veya kışın daha sonra kullanılmak üzere 18 yıla kadar sıvı halde saklanabilir. Bir katalizör yardımıyla, molekül orijinal şekline geri dönerken aynı zamanda ısı şeklinde de tasarruf edilen enerji elde edilir ve ısıtma sisteminde yeniden kullanılabilir. Enerji sistemi, mikrometre inceliğinde bir termoelektrik jeneratör ile birlikte sipariş üzerine elektrik de üretebilir.












Alt Kategoriler

Yorumlarınız Facebook Sayfamızda Yayınlanmaktadır facebook.com/pamsolarenerji