Denizli’de yaklaşık 17 yıldan bu yana güneş ışınlarından faydalanarak kurduğu güneşten elektrik üreten sistemi, elektriğin bulunmadığı bölgelerde, kırsal kesimdeki üreticileri elektrikle tanıştıran firmanın işleri aşırı yüksek elektrik zammından sonra daha da arttı. Müstakil evinin çatısına güneşten elektrik üreten sistemi kurdurarak, mahsuplaşma yoluyla elektrik faturasından kurtulmak isteyenler firmayı telefon yağmuruna tutmaya başladı. Temiz ve bedava elektrik enerjisi kullanmak isteyenlerin işyerlerine gelerek bilgide aldıklarını anlatan Pamsolar Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Kaplan, her çatının güneşten elektrik üreten bir santral haline dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Elektriğe yapılan aşırı zamdan sonra güneş enerji sektörüne olan ilgiden memnun olduklarını belirten Kaplan, “Şimdilik bilgilendirme sürecindeyiz. İşyerimize gelenlere telefonla ulaşanlara gerekli bilgileri verdik. Bedava elektrik kullanmak isteyenlerin firmamızla sözleşme imzalamalarını bekliyoruz. Müstakil evlerde mahsuplaşma yasasına istinaden çatılara istemi anahtar teslimi olarak kurup hizmete alıyoruz. Kullanılacak olan malzeme çeşit ve markalarına göre 70 metre karelik alana sahip bir evde 10 kwp lık sistemi 10 bin dolar veya 10 bin Euro arasında kurabiliyoruz. Evlerde aylıkta ortalamada 1800-2000 TL arasındaki enerji ihtiyacını karşılayabiliyoruz. İlk yatırım maliyeti dışında işletme masrafı olmayan sistemin yaklaşık ömrü 30 yıl gibi olmaktadır. Avrupa Green Deal stratejisine de uygun bir şekilde sektörümüzün toplum tarafından bilinirliği gün geçtikçe artmaktadır. Değişik sebepler ile şirketimize başvuruda bulunan müşterilerimiz iki ana sebepten dolayı yoğunlukta olduklarını gözlemliyoruz. Birincisi elektriğe son yapılan zamlar ile enerji tedarikini garanti altına almak ve ilerde oluşabilecek fiyat artışlarına karsı kalkan oluşturmak, ikincisi ise karbon ayak izi konusunda bilinçli birey görevini yerine getirmek. Bahse konu olan sorunlar meskenler ve fabrikalar içinde söz konusudur. İhracatının yüzde 60’ı Avrupa ülkelerine olan ülkemizde bir an önce karbon emisyon değerlerini dikkate alan üretim metotlarına geçmek bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiştir” dedi.
